Ikrah Ne Demek Borçlar Hukuku ?

Ozer

Global Mod
Global Mod
İkrah Nedir?

İkrah, Borçlar Hukuku'nda taraflardan birinin diğerini, tehdit veya zorlayıcı bir durumda kalmaya zorlaması anlamına gelir. Türk Borçlar Kanunu’nda ikrah, bir kişinin iradesinin dışarıdan gelen bir etki ile baskı altına alınması sonucu haksız şekilde bir sözleşme yapması durumunu ifade eder. İkrah, kişinin iradesini serbestçe kullanmasına engel olur ve bunun sonucu olarak yapılan işlem hukuken geçersiz hale gelebilir. İkrah durumunda olan kişi, tehditten ya da baskıdan kurtulamayacağı bir durumda ise o işlem geçersiz sayılır.

İkrahın Borçlar Hukuku'ndaki Rolü

İkrah, Borçlar Hukuku’nda, taraflardan birinin rızasının, baskı veya tehdit altında oluştuğunda söz konusu olan bir durumdur. Kanunda, ikrah nedeniyle yapılan işlemler geçerli sayılmayabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 28. maddesine göre, taraflardan birinin tehdit veya zorlayıcı bir etki altında kalması durumunda yapılan sözleşme, iptal edilebilir. Bu durumda iradeyi oluşturan tehdit veya baskının gerçekliği ve hukuka uygunluğu çok önemli bir yer tutar.

İkrah, Türk hukukunda bir tür irade fesadı olarak kabul edilmektedir. Bir kişinin iradesinin tehdit altında şekillenmesi, onun özgür iradesiyle hareket ettiğini göstermez ve bu durumda yapılan sözleşme, bir başka tarafın mağduriyetine yol açabilir. Bu nedenle, borçlar hukukunda, ikrah durumu söz konusu olduğunda, genellikle mağdur olan kişi haklarını koruma yoluna gider ve sözleşmeyi iptal edebilir.

İkrahın Unsurları

Bir sözleşmenin ikrah nedeniyle geçersiz olması için belirli unsurların bulunması gerekmektedir. Bu unsurlar, Türk Borçlar Kanunu'nda açıkça belirtilmiştir.

1. **Tehdit veya Baskı (Zorlama) Unsuru**: İkrahın meydana gelmesi için, bir kişi üzerinde fiziki veya psikolojik baskı yapılmış olmalıdır. Bu baskı, kişinin iradesinin özgür bir şekilde oluşmasına engel olacak kadar güçlü olmalıdır. Tehdit edilen kişi, bir zarara uğramamak veya başka olumsuz bir sonuçla karşılaşmamak için söz konusu işlemi kabul eder.

2. **Tehdit veya Baskının Hukuka Aykırı Olması**: Tehdit veya baskının yapılması, hukuka uygun olmayan bir durumu yaratmalıdır. Yani, başkasına zarar verecek ya da hukuka aykırı bir durum oluşturacak şekilde yapılan baskılar, ikrahın temelini oluşturur.

3. **İradede Zayıflama**: İkrahın etkisi altındaki kişi, iradesini özgür bir şekilde oluşturamaz. Bu durumda, kişi normalde kabul etmeyeceği bir sözleşmeyi yapmak zorunda kalır.

4. **İkrahın Sözleşme İle İlgili Olması**: İkrah, yalnızca sözleşme gibi hukuki işlemlerde geçerlidir. Yani bir kişi, tehdit altında başka bir kişiye borç ödemek zorunda bırakılıyorsa, bu borç doğrudan geçersiz sayılabilir.

İkrah ve İptal Hakkı

Türk Borçlar Kanunu’nda, ikrah nedeniyle yapılan işlemler iptal edilebilir. İkrah, kişinin özgür iradesinin baskı altında kalması nedeniyle yaptığı işlem, hukuken geçerli olmayabilir. İkrah durumunda olan kişi, sözleşmeyi imzaladığı andan itibaren bir süre içinde, ikrahın etkisi ortadan kalktığında iptal etme hakkına sahiptir. Ancak, iptal hakkı sınırlıdır ve belli süreler içinde kullanılmalıdır.

Bir kişi, tehdit veya baskı sonucu yaptığı sözleşmeyi iptal etme hakkına sahipse, bunu da derhal bildirmeli ve işlem sonuçlarını etkileyebilir. Aksi takdirde, işlem geçerliliğini kaybetmez ve geçerli sayılabilir.

İkrah ile Haksız Zenginleşme İlişkisi

İkrah, bazen haksız zenginleşmeye de yol açabilir. Bir kişi, tehdit veya baskı altında bir işlem yaparak karşı tarafa haksız bir kazanç sağlamış olabilir. Bu durumda, tehdit altındaki kişi, hukuki olarak işlemi iptal ederek haksız zenginleşmeyi ortadan kaldırabilir. Haksız zenginleşme, bir kişinin başkasının zararına elde ettiği kazançlardır ve bu tür durumlar da ikrah nedeniyle ortaya çıkabilir.

İkrah ve Fesih Hakkı

İkrah nedeniyle yapılan bir sözleşme, iptal edilebilir ve bu durum, fesih hakkının kullanılması anlamına gelir. Fesih hakkı, sözleşmeyi sona erdirme veya geçersiz kılma hakkı verir. Ancak, ikrahın söz konusu olduğu bir durumda, fesih hakkı, yalnızca ikrahın etkisi altındaki taraf için geçerli olur. Bu kişi, yapılan sözleşmeyi feshederek, taraflar arasındaki hukuki ilişkileri ortadan kaldırabilir.

İkrahın Uygulama Alanları

İkrahın Borçlar Hukuku’nda birçok farklı uygulama alanı vardır. Bunlar, ticari ilişkilerde, borçlanma sözleşmelerinde, alım-satım işlemlerinde ve diğer ticari faaliyetlerde görülebilir. İkrah nedeniyle yapılan sözleşmelerin geçersiz sayılması, özellikle borçlanma işlemleri, ticaret anlaşmaları veya kira sözleşmeleri gibi konularda sıkça karşılaşılan bir durumdur.

Sonuç

İkrah, Borçlar Hukuku'nda, bir kişinin iradesinin dışarıdan gelen baskılarla şekillendiği durumları ifade eder. Türk Borçlar Kanunu’nda bu durum, sözleşmelerin geçersiz olmasına yol açabilir ve mağdur kişi, iptal hakkını kullanarak söz konusu işlemi geçersiz kılabilir. İkrahın unsurları, tehdidin hukuka aykırı olması ve iradenin zayıflamış olmasıdır. Borçlar Hukuku’nda ikrah, hem taraflar arası adaletin sağlanması hem de haksız zenginleşmenin önlenmesi açısından büyük bir öneme sahiptir.