doyoutravel
New member
Ağustos başında konferansa iki okul daha eklendiğinde Big Ten yetkilileri, iki yeni üyeyi de içeren yeni bir konferans programını bir araya getirmeye yönelik karmaşık çalışmayı zaten tamamlamıştı.
USC ve UCLA’dan birkaç ay sonra Oregon ve Washington’un eklenmesi, Big Ten’in yeni Batı Yakası bölgesindeki planlamanın nasıl ele alınacağını yeniden düşünmek anlamına geliyordu. Dört okul her yıl birbirleriyle mi oynamalı? Konferans coğrafyayı 18 takımdan oluşan devasa bir rotasyonla nasıl dengelemeli? Big Ten’in baş işletme sorumlusu Kerry Kenny, bu soruların “gerçekten pek çok konuşmanın ön saflarında yer aldığını” söyledi.
İki ay süren görüşmelerin ardından Big Ten, Perşembe günü cevabını açıkladı ve USC ve UCLA’nın Washington ve Oregon’a karşı yıllık karşılaşmalarını korumak yerine “daha akıcı bir rotasyon”u tercih eden konferans futbol programları için beş yıllık bir plan yayınladı.
USC ve UCLA, neredeyse yüz yıldır her yıl olduğu gibi her sezon da buluşacak. Ancak dört yeni Big Ten takımı, Batı Yakası konferansındaki diğer kardeşleriyle her beş yılda yalnızca üç kez karşılaşacak. USC ve UCLA için bu, binlerce kilometre uzaktaki yıllık rekabetleri bir yana bırakırsak, her deplasman maçını oynayacakları sezonlar anlamına geliyor.
Örneğin 2026’da USC’nin şehirler arası rekabet dışında en kısa yolculuğu Wisconsin’e yapılacak. 2027’de UCLA için de aynısı geçerli.
Kenny, “Burada birkaç kez genişleme sürecinden geçtiğimiz için, takımlar birbirleriyle daha az değil, daha çok oynadığında entegrasyon sürecinin daha sorunsuz işlediğini gördük.”
2024’te bu, USC için Maryland, Michigan ve Minnesota’ya karşı deplasman maçlarının yanı sıra Seattle’a tanıdık bir gezi anlamına geliyor. UCLA, Washington’a yaptığı seyahatin yanı sıra Nebraska, Rutgers ve Penn State’e de seyahat edecek.
Daha uzun süreli Big Ten takımlarının birden fazla zaman dilimine yayılmış düzenli Batı Yakası yol gezilerine sahip olmasının cazibesi sonuçta vazgeçilemeyecek kadar zorlayıcıydı.
“USC ve UCLA, Oregon ve Washington’un oyun oynamasını sağlamak [Penn State’s] Beaver Stadyumu ve Büyük Ev [at Michigan] Ve [Iowa’s] Kinnick,” dedi Kenny, “bu gerçekten gerçekleştirmeye çalıştığımız bir şeydi. Batı Yakası takımlarının her yıl birbirleriyle oynamayacağı gerçeğini sınırladık, ancak yine de beş yıl boyunca Batı Yakası futbolunu üst düzey futbolun gerçekleşebileceği gerçek, baskın bir yer olarak tutan sağlıklı sayıda maç var. ”
USC antrenörü Lincoln Riley, konferansın yeni bölümler oluşturmadan veya başka büyük değişiklikler yapmadan Batı Yakası bağlarını onurlandırmasının pek mümkün olmadığını anladı. Her şey dikkate alındığında Riley, “Hiçbir ciddi şikayetim yok” dedi.
Riley, “Batı Yakası’ndaki diğer iki okulla böyle bir düzenleme yapıp yine de tüm ligimizi kapsamanın neredeyse imkansız olacağını düşünüyorum” dedi. “Doğrusunu söylemek gerekirse Batı Yakası’ndan öyle hissettim ki, yapmaları gerekeni yaptıklarını düşünüyorum. Gerçek şu ki, oyunlarımızın yarısını ve çoğu yıl oyunlarımızın yarısından biraz fazlasını Batı Yakası’nda oynayacağız, bu yüzden burada bundan zarar göreceğimizi düşünmüyorum. Genel olarak bunun yeni bir konsept olduğunu düşündüm; konuya girdiğimizde öğreneceğimiz çok şey var. Ev-ev ziyaretleri veya üst üste birden fazla deplasman ziyareti dışında çoğunlukla bunun oldukça iyi yapıldığını düşünüyorum.”
Yeni planın bir parçası olarak USC, Big Ten’deki ilk beş yılının her birinde Michigan veya Ohio State ile karşı karşıya gelecek ve bu karşılaşmalardan ilki önümüzdeki sonbaharda Ann Arbor’da gerçekleşecek.
UCLA’nın daha önce Big Ten’in amiral gemisi programlarının her ikisini de 2024’te oynaması planlanmıştı, ancak artık gelecek sezon da oynamayacak. Bunun yerine, kesinlikle daha az heyecan verici bir iç sahada Indiana, Iowa, Minnesota, Oregon ve USC ile karşılaşacak.
USC için 2024 programı, Big Ten’e ilk katıldığı zamanki kadar korkutucu görünüyor. USC’nin programında Michigan ve Washington ile deplasmanda ve Penn State ve Wisconsin ile kendi evinde karşılaşmalarının yanı sıra hala Notre Dame var. Las Vegas’ta Louisiana State’e karşı oynanan sezon açılışından bahsetmiyorum bile.
Kenny, bu göz korkutucu, kağıt üzerindeki potansiyeli yaratmanın Big Ten’in planlama planlarının kritik bir parçası olduğunu söyledi.
“CFP seçim komitesi perspektifinden bakıldığında, burada bir, iki veya hatta üç maç kaybetseniz bile, bu programların kalitesiyle birlikte, bu programa, oyunun derinliğine değer vermenin gerçekten komitenin görevi olacağı fırsatlar var. Büyük On ve bir takımın CFP’ye seçilebilmesi için namağlup olması veya bir mağlubiyet alması gerektiği fikrini gerçekten ortadan kaldırıyor,” dedi Kenny.
USC’nin programı 2025’te biraz yumuşadı; en zorlu iki testi evinde Michigan ve deplasmanda Oregon’a karşı olacak. Ancak UCLA için, Washington ve Penn State’e karşı iç saha maçlarının yanı sıra Ohio State’e yapılacak bir yolculuk, Big Ten’den geçen yolun ne kadar zorlu olacağının altını çizmeli.
USC ve UCLA’dan birkaç ay sonra Oregon ve Washington’un eklenmesi, Big Ten’in yeni Batı Yakası bölgesindeki planlamanın nasıl ele alınacağını yeniden düşünmek anlamına geliyordu. Dört okul her yıl birbirleriyle mi oynamalı? Konferans coğrafyayı 18 takımdan oluşan devasa bir rotasyonla nasıl dengelemeli? Big Ten’in baş işletme sorumlusu Kerry Kenny, bu soruların “gerçekten pek çok konuşmanın ön saflarında yer aldığını” söyledi.
İki ay süren görüşmelerin ardından Big Ten, Perşembe günü cevabını açıkladı ve USC ve UCLA’nın Washington ve Oregon’a karşı yıllık karşılaşmalarını korumak yerine “daha akıcı bir rotasyon”u tercih eden konferans futbol programları için beş yıllık bir plan yayınladı.
USC ve UCLA, neredeyse yüz yıldır her yıl olduğu gibi her sezon da buluşacak. Ancak dört yeni Big Ten takımı, Batı Yakası konferansındaki diğer kardeşleriyle her beş yılda yalnızca üç kez karşılaşacak. USC ve UCLA için bu, binlerce kilometre uzaktaki yıllık rekabetleri bir yana bırakırsak, her deplasman maçını oynayacakları sezonlar anlamına geliyor.
Örneğin 2026’da USC’nin şehirler arası rekabet dışında en kısa yolculuğu Wisconsin’e yapılacak. 2027’de UCLA için de aynısı geçerli.
Kenny, “Burada birkaç kez genişleme sürecinden geçtiğimiz için, takımlar birbirleriyle daha az değil, daha çok oynadığında entegrasyon sürecinin daha sorunsuz işlediğini gördük.”
2024’te bu, USC için Maryland, Michigan ve Minnesota’ya karşı deplasman maçlarının yanı sıra Seattle’a tanıdık bir gezi anlamına geliyor. UCLA, Washington’a yaptığı seyahatin yanı sıra Nebraska, Rutgers ve Penn State’e de seyahat edecek.
Daha uzun süreli Big Ten takımlarının birden fazla zaman dilimine yayılmış düzenli Batı Yakası yol gezilerine sahip olmasının cazibesi sonuçta vazgeçilemeyecek kadar zorlayıcıydı.
“USC ve UCLA, Oregon ve Washington’un oyun oynamasını sağlamak [Penn State’s] Beaver Stadyumu ve Büyük Ev [at Michigan] Ve [Iowa’s] Kinnick,” dedi Kenny, “bu gerçekten gerçekleştirmeye çalıştığımız bir şeydi. Batı Yakası takımlarının her yıl birbirleriyle oynamayacağı gerçeğini sınırladık, ancak yine de beş yıl boyunca Batı Yakası futbolunu üst düzey futbolun gerçekleşebileceği gerçek, baskın bir yer olarak tutan sağlıklı sayıda maç var. ”
USC antrenörü Lincoln Riley, konferansın yeni bölümler oluşturmadan veya başka büyük değişiklikler yapmadan Batı Yakası bağlarını onurlandırmasının pek mümkün olmadığını anladı. Her şey dikkate alındığında Riley, “Hiçbir ciddi şikayetim yok” dedi.
Riley, “Batı Yakası’ndaki diğer iki okulla böyle bir düzenleme yapıp yine de tüm ligimizi kapsamanın neredeyse imkansız olacağını düşünüyorum” dedi. “Doğrusunu söylemek gerekirse Batı Yakası’ndan öyle hissettim ki, yapmaları gerekeni yaptıklarını düşünüyorum. Gerçek şu ki, oyunlarımızın yarısını ve çoğu yıl oyunlarımızın yarısından biraz fazlasını Batı Yakası’nda oynayacağız, bu yüzden burada bundan zarar göreceğimizi düşünmüyorum. Genel olarak bunun yeni bir konsept olduğunu düşündüm; konuya girdiğimizde öğreneceğimiz çok şey var. Ev-ev ziyaretleri veya üst üste birden fazla deplasman ziyareti dışında çoğunlukla bunun oldukça iyi yapıldığını düşünüyorum.”
Yeni planın bir parçası olarak USC, Big Ten’deki ilk beş yılının her birinde Michigan veya Ohio State ile karşı karşıya gelecek ve bu karşılaşmalardan ilki önümüzdeki sonbaharda Ann Arbor’da gerçekleşecek.
UCLA’nın daha önce Big Ten’in amiral gemisi programlarının her ikisini de 2024’te oynaması planlanmıştı, ancak artık gelecek sezon da oynamayacak. Bunun yerine, kesinlikle daha az heyecan verici bir iç sahada Indiana, Iowa, Minnesota, Oregon ve USC ile karşılaşacak.
USC için 2024 programı, Big Ten’e ilk katıldığı zamanki kadar korkutucu görünüyor. USC’nin programında Michigan ve Washington ile deplasmanda ve Penn State ve Wisconsin ile kendi evinde karşılaşmalarının yanı sıra hala Notre Dame var. Las Vegas’ta Louisiana State’e karşı oynanan sezon açılışından bahsetmiyorum bile.
Kenny, bu göz korkutucu, kağıt üzerindeki potansiyeli yaratmanın Big Ten’in planlama planlarının kritik bir parçası olduğunu söyledi.
“CFP seçim komitesi perspektifinden bakıldığında, burada bir, iki veya hatta üç maç kaybetseniz bile, bu programların kalitesiyle birlikte, bu programa, oyunun derinliğine değer vermenin gerçekten komitenin görevi olacağı fırsatlar var. Büyük On ve bir takımın CFP’ye seçilebilmesi için namağlup olması veya bir mağlubiyet alması gerektiği fikrini gerçekten ortadan kaldırıyor,” dedi Kenny.
USC’nin programı 2025’te biraz yumuşadı; en zorlu iki testi evinde Michigan ve deplasmanda Oregon’a karşı olacak. Ancak UCLA için, Washington ve Penn State’e karşı iç saha maçlarının yanı sıra Ohio State’e yapılacak bir yolculuk, Big Ten’den geçen yolun ne kadar zorlu olacağının altını çizmeli.